SİVİL SAVUNMA GÜNÜ

SİVİL SAVUNMA GÜNÜ

02.03.2021 125

 

 

28 ŞUBAT SİVİL SAVUNMA GÜNÜ 

"Her yıl 28 Şubat Sivil savunma Günü" ve mart ayının ilk haftasını, deprem bilincinin oluşturulması ve depremlere karşı hazırlıklı olunması amacıyla "Deprem Haftası" olarak kutlanmaktadır..

 

Yapmış olduğumuz eğitimler, tatbikatlar, sergiler, broşör dağıtımı  ve diğer etkinliklerle halkımızın bilinçlenmesi ile afet farkındalığı oluşturmaya çalışıyoruz.

Bu kapsamda önlem alma ve zarar azaltma kültürünün geliştirilmesi ile  afet hazırlıklarının  modern teknolojiden, iletişim sistemlerinden faydalanarakDevlet'in ve bireylerden başlayarak toplumun tüm kesimlerinin duyarlılığı, ve katkılarının yanı sıra, kurumlar arası eşgüdümle yürütülmesi amaçlanmaktadır.

Halkın desteği ve etkin katılımı, bu konudaki başarıda belirleyici etkendir. Bu nedenle halkın bilinçlendirilmesine yönelik etkinliklere ve uygulamalı eğitim çalışmalarına süreklilik kazandırılmış bulunmaktayız.

Eğitilmiş, bilinçli bireylerin oluşturduğu bir toplumda, yerinde zamanında ve doğru yöntemlerle yapılan müdahaleler, kaza ve doğal felaketler sonrasında yaşanacak olumsuzlukları azaltacaktır.

Topraklarımızın % 92'si deprem kuşağında bulunuyor, nüfusumuzun % 95'i ise deprem kuşağında yaşıyor. Topraklarımızın % 66'sı ve büyük sanayi tesislerinin % 75'i 1'inci ve 2'inci derece deprem bölgesinde yer almaktadır.

Afetlere karşı hazırlık, zarar azaltma, kurtarma ve iyileştirme çalışmalarının halkın beklentilerine yanıt oluşturan, hızlı, etkin, zamanında hizmet üretebilecek düzeye çıkarılması, geleceğimiz yönünden zorunluluk olup bu kapsamadaki çalışmalarımızı her gün artan bir gayretle sürdürmekteyiz.

Deprem Haftası ve Sivil Savunma Günü etkinliklerinin, ilimizde afet bilincinin artmasına vesile olması temennisiyle,  afetlerden uzak, sağlıklı ve mutlu yıllar diliyorum."

Sivil savunma düşman taarruzlarına, tabi afetlere ve büyük yangınlara karşı, halkın can ve mal kaybını en az seviyeye indirilmesi, hayati önem taşıyan her türlü resmi ve özel tesislerin korunması ve faaliyetlerinin devam ettirilmesi, acil tamir ve bakım savunma gayretlerinin sivil halk tarafından desteklenmesi ve cephe gerisi maneviyatının korunması amacıyla  alınacak her türlü silahsız koruyucu ve kurtarıcı tedbir ve faaliyetlere "SİVİL SAVUNMA" denir.

Dünya barışının devamı için, gösterilen bütün gayretlere ve insanlığın bugüne kadar geçirdiği acı deneyimlere rağmen yeryüzünde sonsuz bir barışın korunması yolunda kazandığı ilerlemelere paralel olarak yeni silahlar üretilmiştir.

Milli güvenlik için hazırlıklı olmanın gereğini inkâr etmemek gerekir. Sivil savunma hazırlıkları, dolaylı olarak savaşı önleyen faktörlerden biridir.

Bu alanda yapılan eğitimlerin bir âmâcıda, barış zamanında görülen büyük yangın, sel ve depremler gibi sosyal ekonomik, hayatımızda, zaman zaman derin yaralar açan felaketlere karşı gereken hazırlıkları yapmak ve tedbirleri almaktır.

Savaşta; yangın, deprem, sel ve benzeri doğal afetlerde kendinizi ve ailenizi nasıl koruyacağınızı size sivil savunma öğretir

 

Sivil Savunmanın temel görevi düşman taarruzlarına, tabii afetlere ve büyük yangınlara karşı, halkın can ve mal kaybının asgari hadde indirilmesidir. Hayati öneme haiz her türlü kamu, özel teşebbüslerin korunması, faaliyetlerinin devam ettirebilmesi için acil onarım ve ıslahı, savunma gayretlerinin sivil halk tarafından azami şekilde desteklenmesi ve cephe gerisi maneviyatın muhafazası için her türlü silahsız, koruyucu ve kurtarıcı tedbirlerin alınması ve faaliyetlerin yapılmasını sağlamaktır.

 

Birinci ve İkinci Dünya savaşlarında cephede olduğu kadar cephe gerisindeki sivil halkın zayiatının fazla olduğu gözlemlenmiştir. Gelişen teknoloji ve dünyanın jeolojik yapısına bakılarak savaşlar ve doğal afetler karşısında halkın can ve mal emniyetinin sağlanması konusunda tedbir almaya gidilmiş ve bu kavrama Sivil Savunma adı verilmiştir.

 

Sivil Savunmanın tarihçesi şöyledir.

 

Yurdumuzda sivil halkın korunmasına ilişkin önlemlerin başlangıç tarihi 1928 olup, bu yılda "Cephe Gerisinin Havaya Karşı Müdafaa, Muhafazası" adı altında bir "Talimname" çıkarılmıştır. Bundan sonra çeşitli idari düzenlemelerle yürütülen hizmetler 1938 yılından itibaren 3502 sayılı "PASİF KORUNMA KANUNU" ile yerine getirilmeye çalışılmıştır.

 

  1. Dünya Savaşı sırasında kullanılan uçakların ve silah menzillerinin cephe gerisine kadar uzanması nedeniyle bu savaşta sivillerin gördüğü zayiat ve ekonomik tesislerin uğradığı hasarlar dikkate alınarak, Türkiye'nin 1952 yılında NATO üyeliğine kabulünden sonra, 1959 yılında bugünkü Sivil Savunma teşkilat ve faaliyetlerini düzenleyen "Sivil Savunma Kanunu" yürürlüğe konulmuştur.

 

Konuşmamı Mustafa Kemal ATATÜRK'ÜN sözleriyle tamamlıyorum.

 

" Felaket başa gelmeden evvel önleyici ve koruyucu tedbirleri düşünmek lazımdır, geldikten sonra dövünmenin yararı yoktur. "

 


 

HAYATTA KALABİLMEK İÇİN SİVİL SAVUNMAYI ÖĞRENİNİZ

 

Savaşlar artık tüm ülke düzeyinde olacaktır. Uçaklar ve füzelerle kent ve kasabalarımıza saldırılar yapılabilecektir. Böyle bir durumda; silahlı kuvvetlerimizi destekleyebilmek, ulusal ve bireysel varlığımızı sürdürebilmek için eğitime önem vermektir.

Eğitim kurtuluştur. Bunu unutmayınız. İl ve ilçelerdeki sivil savunma eğitimlerine katılarak

 

Kendi Kendinize Ve Yurttaşlarımıza Yardım Etmeyi Öğreniniz.

Nükleer savaşta hayatta kalabilmek için şu on bir kuralı unutmayınız:

1-NÜKLEER BİLGİ

2-RADYOSYON BİLGİSİ

3-ERKEN HABER ALMA

4-SIĞINAK

5-YİYECEK DEPOLAMA

6-YANGIN ÖNLEMLERİ

7-İLK YARDIM

8-TEMİZLİK

9-SERPİNTİLERDEN KORUNMA

10-SİVİL SAVUNMAYI ÖĞREN

11-FERT VE AİLECE KORUNMA

Sığınak yerlerinde neler bulunduracağınızı; hayvan, yem, yiyecek, içecek maddeleri ile önemli malzemeyi nasıl koruyacağınızı öğreniniz.

 

Düşman saldırısından sonra büyük ölçüde ve sayıda yangınlar çıkabilecektir. Birey olarak evlerimizde, işyerlerinde başlangıç halindeki yangınları söndürmeyi öğreniniz.

 

Ulus, aile ve birey olarak bir savaş ya da yıkımdan sağ çıkabilmek için;

Sivil savunma görevlileri yanında kurtarma, ilkyardım ve sosyal yardım faaliyetlerine katılınız.

Savaşta, yangın, deprem, sel ve benzeri afetlerde kendinizi ve ailenizi korumak için gerekli tedbirleri alınız.

Hasta ve yaralıyı doktora ya da hastaneye sağ olarak götürebilmek için ilk yardımı öğreniniz.

 


 

SİVİL SAVUNMA GÜNÜ

 

Sivil savunma savaş, afet gibi olağanüstü durumlarda halkın canını ve malını korumaya çalışan çalışmalarda bulunan kişiler ve yaptıkları faaliyetlere denir.Savaş zamanında can ve mal kaybının en aza indirilmesi ve sivil halkın savunmaya destek vermesi için hizmet verir.Sivil savunma bir felaket durumunda kendimizi nasıl savunacağımızı bize öğretir.Hepimiz şunları bilmeliyiz:Tehlike durumundaki alarm ve uyarı işaretleri,ani saldırılara hazırlık,gizlenme ve sığınma yeri,yangına hazırlık.Önlemler ve etkinlikler bütünü olan sivil savunma,yalnızca savaşta değil,barışta da olabilecek deprem,yangın,sel, ve kaza gibi büyük felaketler içinde yararlıdır.

II.Dünya Savaşı sırasında kullanılan uçakların ve silah menzillerinin cephe gerisine kadar uzanması sebebiyle bu savaşta sivillerin gördüğü zayiat ve ekonomik tesislerin uğradığı hasarlar dikkate alınarak,Türkiye'nin 1952 yılında NATO üyeliğine kabulünden sonra,1959 yılında bugünkü sivil savunma  teşkilat ve faaliyetlerini düzenleyen ''Sivil Savunma Kanunu'' yürürlüğe konulmuştur.


 

SİVİL SAVUNMANIN AMAÇLARI

 

Sivil savunma faaliyetlerinin amaçları şunlardır:

1- Savaş zamanlarında halkın can ve mal güvenliğinin sağlanması.
2- Doğal felaketlerde can ve mal kurtarmak
3- Büyük yangınlarda can ve mal kaybını azaltmak.
4- Yok olmaları, çalışmaz duruma gelmeleri durumunda hayatı büyük ölçüde etkileyecek olan resmi ve özel kurumların, tesislerin korunması, onarılması, gerektiğinde yenilenmesi.

5- Cephe gerisindeki vatandaşların moralinin yüksek tutulması.

Sivil savunmanın temeli; birey, aile, toplum ve kurumların sorumluluk bilinçleriyle sağlanmaktadır. Ancak bu çalışmalar devletin hazırlık, yönlendirme, eğitim ve gözetiminde yürütülmektedir. Bu amaçla İçişleri Bakanlığı'nın bünyesinde Sivil Savunma Genel Müdürlüğü, Sivil Savunma Koleji, Sivil Savunma Birlikleri, İkaz ve Alarm Merkezleri bulunur. Çalışmaları yürütmek üzere illerde Sivil Savunma Müdürlükleri, ilçelerde de Sivil Savunma Memurlukları veya Müdürlükleri kurulmuştur.


 

İKAZ ve ALARM İŞARETLERİ

 

İkaz ve Alarm işaretleri sarı, kırmızı, beyaz ikaz ve radyoaktif serpinti tehlikesi ile kimyasal savaş maddeleri tehlikesi alarmı olmak üzere beşe ayrılır.

 

1- Sarı İkaz:

Hava saldırısı ihtimali var olduğunu işaret eden sarı ikaz, 3 dakika süren düz siren sesi ile duyurulur.Bu ikazı duyunca; bina içindeki doğal gaz, hava gazı, elektrik, su ana anahtarlarını kapatınız. Yanan ocak, soba gibi şeyleri söndürünüz, kapı ve pencereleri kapatıp, perdeleri çekiniz, varsa maske, ilkyardım çantası yoksa gazlı bez, steril pansuman, hazır pansuman, flaster ve lüzumlu ilaçlar gibi ilk yardım malzemesi, pilli veya transistorlü radyo, el feneri, gemici feneri, gaz ocağı, mevsime göre palto, manto, pardösü ve diğer giyecekler gibi eşyalarla tabak, bardak, çatal, kaşık, içme ve kullanma suyu ve diğer ihtiyaçlar daha önceden sığınak yerinde hazırlanmamışsa sığınağa taşıyınız. Bu hazırlıkları bir kaç gün sığınakta kalacağınızı varsayarak yapınız.Dışarıda bulunuyorsanız; ikaz haberini duyunca hemen sığınabileceğiniz bir sığınak veya sağlam bir bodrum, duvar dibi veya bir çukura yaklaşınız.Hemen gidilmesi mümkün ise evinize veya iş yerinize gidiniz.

2- Kırmızı İkaz(ALARM):

Hava saldırısı tehlikesi olduğunu işaret eden kırmızı ikaz, 3 dakika süren yükselip alçalan dalgalı siren sesi ile duyurulur.

a.  Bu ikazı duyunca; Sarı ikaz sırasında eksik kalanları tamamlayınız, gerekli olan malzemeleri de yanınıza alarak hemen sığınak yerine gidiniz. Tehlike geçti ikazı verilinceye kadar sakin bir şekilde burada bekleyiniz.Bina dışında bulunuyorsanız; hemen en yakın bir sığınak veya sağlam bodrum, duvar dibi veya çukur bir yere sığınarak saklanınız. Tehlike geçti ikazına kadar sükûnetle bekleyiniz.

3- Radyoaktif Serpinti İkazı (Alarm) :

Radyoaktif serpinti tehlikesini ve saldırının kimyasal silahlarla yapılması durumunu işaret eden bu ikaz ise 3 dakika süreli kesik-kesik siren sesi ile radyo ve televizyondan duyurulur.Bu ikazla hemen, yukarıda olduğu gibi gereken malzeme ve yiyecek maddeleri ile birlikte sığınak veya sığınma yerlerine gidiniz. Yapılacak uyarılara hazırlıklı bulununuz.

4.Kimyasal Savaş Maddeleri Tehlikesi İkazı (Alarm) :

Saldırının kimyasal silahlarla yapılması halinde, ikaz radyoaktif serpintide olduğu gibi 3 dakika süreli kesik kesik siren sesi ile radyo ve televizyondan verilir. Bu ikazı duyunca, bulunduğunuz binada sığınak veya sığınma yeriniz yoksaKonutların ve işyerlerinin iç kısımlarında penceresi az ve korunmaya elverişli bir bölümü sığınma yeri olarak seçinizİçeriye gaz sızmasını önlemek için kapı ve pencere gibi yerlerin çevresi ve aralıklarını bant macun veya çamaşır suyuna batırılmış bezlerle kapatınız.Ağız ve burunu ıslatılmış bez arasına konulmuş ıslak pamukla maskeleyiniz.İlk yardım malzemeleri, depolanmış su ve temiz bezleri alarak sığınma yerinde tehlike geçti haberine dek bekleyiniz.

Dışarıda bulunuyorsanız;

  1. En yakın kapalı yere giriniz, yalnız kapalı yere girmeden önce, elbiselerinize gaz bulaşmış olabileceğinden, elbiselerinizi yıkayınız veya değiştiriniz, mümkünse naylon torbaya koyunuz.
  2. Cildinizi de bol su ile yıkayınız. Su yoksa; temiz bir bezle bulaşan yeri sürtmeden emdirilerek temizleyiniz.
  3. Kimyasal gaza maruz kalmış kişide nefes alma zorluğu, baş dönmesi, kusma, kızarıklık ve gözlerde yanma, şişme görüldüğünde, yine bol su ile bu bölgeleri yıkayınız.
  4. Kişiyi sıcak tutunuz, fazla hareket ettirmeyiniz.
  5. En kısa zamanda tedavi merkezlerine ulaştırmaya çalışınız.
  6. Kirlenmiş araç ve gereçlerinizi deterjanlı su veya çamaşır suyu ile temizleyerek gerekirse kullanınız.

 5.Tehlike Geçti (BEYAZ İKAZ) :

Tehlike geçti işareti, radyo, televizyon, hoparlör, megafon gibi araçlarla duyurulur. Bu haberi duyunca sığındığınız yerden çıkarak normal yerlerinize dönünüz, yardıma muhtaç olanlar varsa yardım ediniz.Bu ikaz ve alarm işaretlerini tanımak, tanıtmak ve alınacak tedbirleri bilmek, olağanüstü hal ve savaş durumundan en az zararla çıkmamızı sağlayacaktır.